Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3929792 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

SOSYOLOJİK VE PSİKOLOJİK SORUNLARIMIZA KANUNİ ÇÖZÜMLER (20 Kasım 2016)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

21.Nisan.2019, 19:08

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

“Evlenebilmek için yasanın çıkmasını bekliyor” diyor haber başlığı. Yirmi yaşlarında bir kadın, yanında üç tane çocuk. Yanlış okumadınız tam üç tane çocuk. Çıkması beklenen yasa ise çocuk yaştakilerle birlikte olanlara verilen ağır cezanın ertelenmesi. Böylece erkek hapse girmekten kurtulacak, hapiste ise çıkacak. Bu yasanın uygulanabilmesi için evlenme şart koşulmuş.

Muhalefet ve sivil toplum örgütleri bu durumdaki erkeği tecavüzcü ve yasayı da tecavüzcülere af olarak tanımlıyorlar. Tecavüz şiddet ve zor kullanmayı çağrıştırdığı için yukarıdaki vaka örneğine uymuyor. Bu vakada cinsel istismar tanımı daha uygun. Cinsel istismar tanımı ne suçu ortadan kaldırıyor ne de hafifletiyor, ama tartışmayı doğru zemine çekebilecek bir tanım. Bu arada cinsel istismar ve tecavüz suçlarına verilen cezaları 2005 yılında ağırlaştıranın da bu iktidar olduğu notunu buraya düşelim.

Habere konu olan kadın ve çocuklar üzerinden devam etmek istiyorum. İlk cinsel istismar 14 yaşında. İlk ilişki de hamile kalmış olsa bile ikinci ve üçüncü çocuğu anlayamıyorum. Daha ilkinden itibaren çocuk yaştakilerle cinsel ilişki suçu, yani ortada ağır cezalık bir suç var iken, ikinci ve üçüncü çocuk için nasıl fırsat bulunuyor. Anlaşılan o ki taraflar razı. Burada tarafların birinden kastım kız tarafının ailesi oluyor, zira bir çocuğun bu konuda rızası tartışma konusu bile yapılamaz. Öyle anlaşılıyor ki yasa çıkaran ve uygulamakla sorumlu olan devlet de bu işe razı gelmiş. Anlayacağınız devlet suç işlemiş. Yani bir bakıma çıkaracağı yasa ile kendi kendini affediyor.

Rahşan affını hatırlarsınız. Rahşan hanım bir hapishane ziyaretinde kucağında bebekli bir kadın mahkumu görünce kader mahkumları için bir af çıkartmıştı. Bu aftan ne kadar tecavüzcü varsa dışarı çıkmıştı. Bunların bir kısmı daha bir ay dolmadan aynı suçtan içeri girmişti. Hiç unutmam, unutamam bunlardan çocuk tecavüzcüsü biri, parkta oynayan bir kız çocuğuna tecavüz etmişti.

Kucağındaki çocuğun babası ile aile hayatı yaşayan, ama yasa nedeniyle resmi nikahlı olamayan kadın açısından bakıldığında, söz konusu yasa gerekli gibi görünüyor; ama başına gelen nedeniyle nefret ettiği ve fakat nefretini aile baskısı nedeniyle içine atan bir kadın için ne ifade ediyor. Evlilik yolu ile namus temizlemek, maddi beklentilerle kız satmak hala bu toplumun gerçekleri iken.

Herhalde öncelikle yapılması gereken istismara uğrayan kadını derhal psikiyatrik desteğe almak, bir hamilelik söz konusu ise devletin maddi olarak desteklemesi olmalıdır. Yani kadın kararını madden ve manen bağımsız bir şekilde verebilmeli. Vakaya bakan hakimin de bir takdir yetkisi olmalı. Toptancı yaklaşımlar bazı mağduriyetleri çözse bile yeni mağduriyetler ortaya çıkarmaya adaydır.

Yasanın en büyük eksikliklerinden biri alt yaş sınırı konulmamış olması. 16-18 yaş arasında psikiyatrik değerlendirme eşliğinde bir hakim takdiri olmalı mı diye düşünmeden edemiyorum. Bu arada Almanya 16 yaş altı evlilikleri yasaklama hazırlığında imiş. Şaşırdım…

Bu haber 1265 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu