Geçtiğimiz hafta, Doğa Termal Otel’de düzenlenen “Termal Sağlık Turizmi Yatırım ve Teşvik Tanıtım Toplantısı”na katıldık. Toplantıda, Sayın Valim Abdulkadir Demir’in koordinatörlüğünde; otel sahipleri; ilin ilgili bürokratları; Denizli’deki özel ve kamu hastanesi temsilcileri; ilgili bakanlıkların temsilcileri ve potansiyel yatırımcılar vardı.
Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler Yurt Dışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Hizmetler ve Devlet Yardımları Daire Başkanı Özge Dumlupınar; Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Rahmi Kaya; Kültür ve Turizm Bakanlığı Baş Kontrolörü Hakan Yazıcı kendi bakanlıklarının olguya bakışını anlattılar.
Konu teşvik idi, ancak ben ömrümün geçen kısmında bu kadar verimli bir toplantıya katıldığımı hatırlamıyorum. Bir kere üç ayrı bakanlığın konu ile ilgili en yetkili bürokratları orada idi. Ekonomi Bakanımız Nihat zeybekçi sayesinde Denizli’ye özel bir ilgi olduğunu hissettik. Kendisi bizzat olmamasına rağmen salonda ağırlığı hissediliyordu. Bu sadece bürokratların hassasiyetlerinde gizli bir ilgi değildi. Anladığımız kadarı ile termal sağlık turizmi konusunda Karahayıt pilot bölge seçilmişti. Alangirli ve angaryalı konularda pilot seçilmeye alışmış biz Denizliler için bu az bir değişiklik değil. İlk defa yatırım ve teşvik konusunda pilot seçilmiş bulunuyoruz. Öyle ki yatırımlar bir tarafa tanıtım konusunda Sağlık Bakanlığı inisiyatif kullanarak Karahayıt’a yönlendirme yapmaktan bahsetti. Adeta bu işin olabilirliğini önce Denizli Karahayıt’ta göstermek sonra da ülke çapına yaymak amacında gibiydiler. Üniversitemize ait rehabilitasyon hastanesi projesi’nin ödenek sıkıntısı da bu furyadan nasiplenecek gibi duruyor. Nereden nereye; bir bakanımız olmadan önce Karahayıt teşvik kapsamında bile değildi, şimdi teşvik ve uygulama konusunda Türkiye’ye rol model olma durumunda.
Nacizane sadece termal ile yol kat edilemiyeceğini söyler dururdum. İçinde modern tıbbı temsil eden, en azından Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Uzmanı olmayan hiçbir termal tesis hamamdan ileri gidemez. Daha ötesi dahiliye, ortopedi, nöroloji gibi destek branşları; ve nihayet hizmet çeşitliliği bakımından plastik cerrahi ve cildiye branşları gerekir. Sağlık bakanlığı hekim çalıştırma konusundaki genel kısıtlamadan sağlık otelleri için vazgeçeceğini söylüyor. Tabii ki sağlık bakanlığının koyduğu sağlık tesisi koşullarını sağlamak şartı ile. Bir de akredite olundu mu tesise hasta yönlendirmesinin bakanlıkça bizzat yapılacağını belirtiliyor. Denizli’nin sağlık turizmi anlayışının kökten değiştiğini anlaması ve ona göre strateji belirlemesi gerekiyor. Bir başka ifade ile, iki saat ötenizde deniz, güneş ve kumsal varsa, kara kuru bir coğrafyaya ve termal havuza rağbet olmayacağını kabullenmemiz gerekiyor.
Dünya turizm hareketliliği bakımından Türkiye altıncı sırada. Ancak dünyanın en önde gelen termal kaynaklarına sahip olmamıza rağmen, sağlık turizmi hareketliliği bakımından ilk onda yokuz.
İlk defa bir hükümetin, yani icranın bir konu üzerine odaklandığına bizzat şahit oldum. Yıllardır yatırım üzerine birkaç iyi niyet beyanını termal turizm patlayacak diye pazarlanmasına alıştırılmış bizim için bu yaklaşım değişikliği hakikaten az bir şey değil. Ulaşım sorunun çözülmesi şartı ile, eğer bu seferde olmaz ise ya Denizli insanında bir eksiklik var diyeceğimi, ya da bu işin doğasında bu var, ancak bu kadar diyeceğim.