Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ARAMA

EN ÇOK OKUNANLAR

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4075955 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

18 Punto 16 Punto 14 Punto 12 Punto Anasayfa » Prof.Dr.Bülent TOPUZ

OKULLAR AÇILIYOR (16 Eylül 2015)

20.Eylül.2015, 18:27

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Bu yıl okular her zamankinden farklı açılıyor. Özellikle sınav hazırlığında olan çocuklar için durum net değil. Dershanelerin kapatılması kararı anayasa mahkemesinden döndü, ancak bakanlık iptal gerekçelerini göz önünde bulunduran yeni bir karar ile dershanelerin önünü tekrar kesti. Bu kararın hukuka uygun olup olmadığı bu yazının konusu değil. Neticede gelinen noktada dershane diye bir yer yok. Bunların yerine üç dersi geçmeyecek şekilde kurslar açılabiliyor. Üçten fazla dersten sınava girildiği hepimizin malumu. Bu durumda ya iki ayrı kursa gidilecek ya da kayıt dışı ders alınacak. Bu sorunu gören özel okullar yeni bir yapılanma içine girdiler. Bu durumu dershane ihtiyacı göstermeyen bir eğitim öğretim anlayışı olarak özetleyebiliriz. Sosyokültürel ve sportif faaliyetlerden ve eğitimden taviz vermeden, öğretim faaliyetlerinin etütlerle takviye edilmesi arzu edilen bir yöntem. Ne kadar başarılı olunabilindiğini zaman gösterecek. Bu aralar, özel okulların öğretmen sözleşmeleri ile ilgili olarak müfettiş denetimi var. Ek ders ücretlerini vermek zorunda kalan özel okulların maliyetleri artacak gibi. Dershaneden özel okula dönen kurumların ne kadar kayıt alabildikleri ve maliyetleri karşılayıp karşılayamayacakları belli değil. Dershanelere kayıt yıllık idi, takip eden yıl kapanması durumunda bu durumun öğrenci ve veliyi etkileyen bir durumu yoktu. Dershaneden temel orta okul ve temel liseye dönüşen tüm kurumların varlığını sürdürebileceğini düşünmek biraz iyimserlik olur gibi. Bunların bir kısmı kapanmak durumunda kalırsa, öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerinde kesinti ve yeniden adaptasyon sorunları yaşanabilir. Okulların eğitim ve öğretim gibi iki önemli görevi var. Dershaneler ise bilgi eksiği tamamlıyor ve hızlı soru çözme tekniklerini öğretiyorlardı. Şimdi dershanelerin okula dönüşmesi ile onlardan eğitim öğretim faaliyetlerinde de bir beklentimiz var. Ancak bunun için bir altyapı, yeterli insan gücü ve en önemlisi de bir kurum kültürü oluşması gerekir. Veliler okulları tanımlarken ve karşılaştırırken sosyal açıdan çok iyi, akademik açıdan iyi, sportif faaliyetleri var, yabancı dil eğitimi yeterli gibi kriterleri konuşuyorlar. Bu kriterlerin hepsinde de iyi olmak istenir belki, ama şu yada bu nedenle bunlardan biri daha iyi olabiliyor. Bu durum zamanla kurum imajını oluşturuyor. Şimdi biz temel lise ve ortaokullarda akademik açıdan çok iyi olmalı beklentisi içindeyiz. Ancak diğer açılardan asgarisi sağlanabilecek mi. Böylesi bir kaygı olmaz ise çocuklarımızın sosyal ve entelektüel gelişimleri ve toplum hayatına adaptasyonları zorlaşır. İçinde bulunduğumuz belirsizlik ortamı bazı fırsatları da beraberinde getirmiştir. Yeni açılan okulların bir kısmı zamanla bir kurum kültürü oluşturacaklardır. Bunun için iki yıllık bir geçiş dönemi öngörüyorum. Bu süre içinde velilerin çok hassas, seçici, sorgulayıcı ve sabırlı olmaları gerekiyor. Kamu ve özel tüm eğitim kurumlarına başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.

Bu haber 5170 defa okunmuştur.