Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3925402 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Gençlere Nasıl Ulaşılır? Ahmet Şerif İzgören Örneği (21.11.2013)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

17.Kasım.2013, 23:10

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Dinlemek zor bir iştir. Bir öğrenci için ders dinlemek bir zorunluluk olduğu halde ilk 15 dakikasından sonrası dinleyemiyor. Ancak not alıp evde tekrar edenlerin derse geldiğine değiyor. Bu durumun farkında olan eğitmenler dersi arada bir fıkra, öğrenciye takılma vb şekillerde renklendirmeye çalışıyorlar. Eğitim öğretimin halini mensubu olduğum tıp eğitiminden örnekleyerek özetleyim. Üniversite öyle bir sistem ki, hekim olmak isteyeni, istemeyeni ve hatta bilim adamı olmak isteyeni harmanlayıp tek tip bir kalıba sokuyor. Mezuniyet törenleri, mecburi hizmetler, askerlik, ihtisas derken; Türkiye’nin ilk beş binlik dilimine giren zekalar, performans peşinde koşan birer memur olup çıkıyorlar.  Kısacası formatlanıp yaşama/göreve salınıyorlar.

Sonra da biz bir garajda kurulan “mikrosoft, apple, facebook” gibi şirketlerin başarı hikayelerini dinliyoruz. Dikkat ederseniz bu girişimcilerin üçü de Amerika’da, yani fırsatlar ülkesinde. İnsanın bi düşünesi geliyor; acaba Amerika’yı bu slogan mı yönetiyor? yoksa sadece tarif mi ediyor? Ülkemize gelecek olursak; “biz de yapabiliriz” diyebilmek ve inanmak için yapabildiğimize dair örnekler gerekiyor. 

Prof Dr Gary Krahn’ın yaptığı çalışmaya göre, “Kreşe başlamadan  önce % 98 olan çocuktaki yaratıcılık, kreş bittiğinde % 50’ye, on yaşına ulaştığında % 30’a düşüyor”. Üniversiteyi bitirenlerde bu rakamın sıfıra doğru yaklaştığını söyleyebiliriz. Anlayacağınız eğitim öğretim çocuğu törpüleyip bir kalıba sokuyor. Daha sıfıra inmeden, yaratıcılık döneminde oluşturulacak bir teşvik ortamı, gençlerin fikirlerini somuta dönüştürebilir. Öncelikle onlara yaratıcı düşüncenin normal bir eylem olduğunu anlatmak gibi bir sorunumuz olacak sanırım. Zira “ağır ol molla desinler” şiarı hala geçerlidir bizim toplumumuzda. Gençlerde nasıl farkındalık oluşturacağız? Demiştik gençler dinlemeyi sevmiyor. Hele nasihat dinlemeyi hiç sevmiyorlar. Ama Cem Yılmaz’ı saatlerce dinleyebiliyorlar. Gençlere verilebilecek mesajlar standap gösterisinin içine yedirilebilir mi? Ya da baştan sona mesaj içeren bir konuşma standap şeklinde sunulabilir mi? Tarif etmeye çalıştığım olayı gördüm, Ahmet Şerif İzgören’in sunumunda. İl Özel İdaresi Sekreteri Adem Oklu ve Mühendisler Odası Denizli Şubesi Başkanı Hayri Ün düşünmüşler, akıl etmişler ve İzgören’i Denizli’ye davet etmişler. PAU Kongre Kültür Merkezi’ne İzgören’i dinlemek üzere gelenlerin hemen hepsi üniversite öğrencisi gençler idi. Konu başlığı ilginç; “Süpermen Türk Olsaydı”. İzgören özetle diyor ki; “Süpermen Türk olsaydı annesine bunu anlatamazdı, zaten oda dinlemezdi. Pelerinini annesi bağlardı, üşütmesin diye sıkı giydirir, yolda acıkırsa diye yolluk verir ve gittiği yere varınca da mutlaka aramasını isterdi”. Kısacası “Bu toplumda ebeveynler çocuklarını, devlet bürokratını kendi haline bırakmıyor” dedi. 

İzgören’den dinledik; köylere kurulan ve eşeksırtında dolaştırılan kütüphanenin öyküsünü, sonra bu projenin 250 finalist arasından Dünya Birincisi seçildiğini, ödülünü Amerikan Başkanı Kennedy’den, öldürülmesinden bir gün önce aldığını; ilk arabalı vapuru 1894 yılında Hüseyin Haki Efendi’nin yaptığını; bir köylü çocuğu olan Ahmet Uluçay’ın film çekme merakının onu nasıl ödüllü bir sinemacıya dönüştürdüğünü. Kendisinin İngilizce dersini eğlenceli hale getirmek için askeri okul öğrencilerine İngilizce tiyatro oynattığını. Kısacası salona dedi ki; “KPSS ye hazırlanırken zaman öldürmeyin, bana fırsat tanımıyorlar sözünü asla etmeyin. Karanlıktan şikayet edeceğinizi ışığa doğru yürüyün.” İş güç sahiplerine de bir mesajı vardı. “Onlara da görev tanımınızın dışına çıkın” dedi. Bunları öyle güzel söyledi ki, salon esnemeden dinledi ve çok net bir şekilde anladı. Fazlasını merak edenler kitap imza kuyruğunda sıraya girdi. 
Teşekkürler Şerif hocam, sizin gibilere ihtiyacımız var…

Bu haber 5260 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu