Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4075866 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Doç Dr Mustafa Karatepe Hakkın Rahmetine Kavuştu (04 Ağustos '014)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

16.Kasım.2014, 13:58

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

25 yaşlarında bir husumete kurban giden dayıoğlum Rüştü Karabulutun samimi arkadaşı idi. Bu vesile ile arkadaşlığımız lise yıllarında başladı. Çınarda volta atan bir avunç ergendik. Herkes birbirini tanırdı. Mustafa içimizde en uzun ve en iri olduğu için arkadaşları ona minik lakabını uygun görmüşlerdi. Ondan bir yıl önce olmama rağmen ODTÜ’de bir yıl oyalanınca aynı yıl tıp fakültesine başladık. Ben fakülteye yakın bir özel yurtta kalırken, Mustafa, Atatürk Öğrenci Sitesinde kaldı. Yurttan fakülteye konserve kutusu otobüslerin oluşturduğu ulaşım sorunu ona uymadı ve devamsızlığa başladı. Geç geldiği için ders yerine fakültenin karşısındaki İkizler Kahvesine takılırdı. Ben de ona takılırdım; Mustafa kahvede yoklama yapıyorlar mı* diye sorardım.  O da bana her seferinde sorma ya geçen gün yok yazmışlar derdi. İyi briç oynardı.


Fakülteyi bitirince Ankara Sulakyurt İlçesinde mecburi hizmet yaptı. Kaymakam vekilliği de yaptığı bu ilçede Alevi, Sünni her kesim tarafından sevildiğine yaptığım iki günlük bir ziyaretle şahit olmuştum. Mecburi hizmetten sonra her Denizlilinin yaptığı gibi memleketine geldi. Denizli Devlet Hastanesi acilinde ve sağlık ocağında çalıştı. Hekim hasta ilişkilerini hastalar lehine empati yaparak hep sorgulamıştır. Ben o yıllarda İstanbulda görev yapmakta idim. Bir gün telefonla aradı. YÖK’ün akademisyen yetiştirme programları çerçevesinde Tıp Tarihi ve Etik (Deantoloji) alanında yurtdışı doktora imkanı kazanmıştı. Gideyim mi diye soruyordu. Okumayı ve okuduklarını paylaşmayı çok sevdiğini ve hasta hekim ilişkileri ile ilgili olarak taşıdığı kaygıları göz önünde bulundurarak, mutlaka git dedim. Gitti, yabancı dilde zorlanınca ki, Deantoloji için gerekli olan İngilizce üst seviyede olması gerekir, devletin parası boşuna gitmesin diye Türkiye de tamamlamaya karar verdi ve geldi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde doktorasını tamamladı. Doçent oldu.


Mesleğine aşıktı. Biz hekimler sohbet ortamlarında devamlı mesleğimizden yakınırız ya, bu da etrafımızdakileri bu hekimlikten soğutur. Mustafa, bilakis mesleğini överdi. Kızı Melike bu övgüden etkilendi ve Pamukkale Tıp Fakültesine geçen yıl kaydını yaptırdı. Geleneksel beyaz önlük giyme töreninde kızına önlüğü kendi giydirdi. Rahmetli Babası Mustafanın doktor olmasını istemişti, istemeyerek kabul etmiş ve sonunda mutlu olmuştu, inşallah kızı Melikede aynı duyguları yaşar.


Onun iyi bir insan ve eğitmen olduğunu her yıl yapılan mezuniyet törenlerimizde mezunlara cüppe giydirirken öğrencilerden aldığı alkış tufanından anlaşılırdı. Onu kimse kıskanmazdı, çünkü bilinirdi ki, o bunu fazlası ile hak eden biri idi. Rahattı ama eyyamcı değildi, lafını esirgemez, doğru bildiğini söylerdi, altı üstlü oturduğumuzdan zaman zaman dertleşme ihtiyacı hissederdim. Ailevi kalp kası hastalığı vardı. İlerleyici bir hastalık olmasına rağmen hastalığı ile dalga geçerdi. Her nefis eceli tadacaktır hükmüne iman böyle bir şey olsa gerek.


Allah bilir ama, benim kanaatim cennetlik olduğu yönündedir. Buna o kadar inanıyorum ki bu sıralar dualarım orada da komşu olmak dileğinde


Sevgili eşi Dr. Melda Karatepe'ye, biricik kızı Melike'ye, sevenlerine ve yakınlarına Allah sabır versin...

Bu haber 4196 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu