“Elektronik postama düşen davete icap ettim ve PAU Kongre Kültür Merkezinde yapılacak olan “Kalkınmada Bölgesel Dinamikler” sempozyumuna gittim. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Denizli Valisi Abdulkadir Demir, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, PAU Rektörü Hüseyin Bağcı, başta Nihat Zeybekçi olmak üzere Denizli milletvekilleri, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı, TÜSİAD Bölgesel Gelişme ve İş Dünyası Kuruluşlar Komisyonu Başkanı, Denizli SİAD yönetim Kurulu Başkanı, Ticaret Borsası Başkanı, Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü oradaydı. Ege Üniversitesi, ODTÜ, Dokuz Eylül Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Aydın Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Abant izzet Baysal Üniversitesi ve Venedik Üniversitesinden öğretim üyeleri de orada idiler. Hani nerdeyse sadece Pamukkale Üniversitesi yoktu diyesim geliyor. Üniversitenin rektörü dışında çoğunluğu iktisat fakültesinden ben dahil tam beş tane öğretim üyesi vardı. Yani katılımcı üniversitelerin sayısından daha az. 15 kadar bildirinin tamamı dışarıdan, PAÜ’den bir tane yok. PAÜ’nün aktif katılımı iki oturum başkanlığı ile sınırlı. Oturum başkanları olan Doç Dr Oğuz Karadeniz ve Prof Dr Celal Küçüker aynı zamanda organizasyon komitesinde.
Kongre Kültür Merkezinin üçte biri ancak dolu. Eskiden beri bindirme kalabalıkların doğru olmadığını düşünmüşümdür. Önemli olan nitelikli dinleyici, aktif katılımcı. Ee hani nerde onlar. Üniversitemizin bini aşkın akademik personeli var. Üniversitenin kendi çatısı altında yapılan bir toplantı için meraklı ya da görevli beş kişi. Öğleden sonra gelen beş kişiyi daha sayarsak on kişi. Abarttığımı zannetmeyin. Yanlış anlaşılmasın, öğretim görevlileri dersten çıkıp derse giriyorlar, meşguller yani.
Kalkınma Bakanı Konuşmasında Üniversiteleri çok önemsediklerini, çok para ayırdıklarını ve beklentilerinin büyük olduğunu söyledi. Konuşmasında o kadar çok üniversiteler lafı geçti ki, bir üniversitenin çatısı altında yapıldığı için nezaketen söylenmiş sözler olma ihtimali hiç yoktu.
Öğleden sonraki oturumda konuşan ilgili Genel Müdür Nihat Bingöl üniversitelere ağır bir eleştiri getirdi. Özetle “üniversiteler kurdukları enstitü sayısı ile öğünüyorlar ama sayı önemli değil üretim önemli, biz henüz dişe dokunur bir şey göremedik” dedi. Bu sözler söylendiğinde etkin ve yetkin kişiler çoktan gitmişti.
Kimse üzerine alınmasın, ya da herkes üzerine alınsın, üniversitelerin üzerinde bir ölü toprağı var. Bu şehirde ne zaman sanayici ve iş adamları bir sempozyum yapsa akademisyenler yoktur; akademisyenler bir toplantı yapsa iş adamları yoktur. Hangi Üniversite Sanayi işbirliğinden bahsediyoruz. Kaç bahar daha geçecek?
Sahi birileri işlerin yolunda gitmediğinin farkında mı? Yoksa ben hüsnü kuruntu mu yapıyorum? Bir zamanlar patlama/patlatma modası vardı. Hep ihracatın, turizmin, işçi dövizlerinin, buğday üretiminin patlayacağı günlerin beklentisi içinde avunan bir neslin kuşağıyım ben. Bakarsın üniversite sanayi işbirliği de patlar bir gün. Kim bilir.
Bu haber 3679 defa okunmuştur.
