Pasvak yıllardır bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyor. 9-16 yaş grubu çocukları bir hafta süre ile gönüllü olarak bünyesinde çalıştırıyor. Çocuklar sabah erkenden mesaiye geliyorlar. Yemeklerin sefer taslarına konulması, araçlara yüklenmesi ve araçlarla ihtiyaç sahiplerinin evlerine teslim edilmesinde doğrudan görev alıyorlar. Her bir araçta ikişerli gruplar halinde görev alıyorlar. Dağıtım sonrası aşevine dönülüyor ve o gün dağıttıkları yemekten oluşan menüden yiyorlar, sohbet ediyorlar. Bir haftalık çalışma süresinin sonunda onlardan izlenimlerini yazıya dökmelerini istiyoruz. Bu yazılarda dikkat çeken belli başlı hususlar şöyle;
Öncelikle çocuklarımız bu işi severek ve eğlenerek yapıyorlar. Bir iş yapıyor ve bir işe yarıyor olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Vakıf ortamında farklı insanlarla tanışıp, kaynaşıyorlar. Yemek dağıtımı sırasında Denizli’nin öteki yüzünü görüyorlar. Bu onlarda içinde yaşadıkları toplum ile ilgili olarak farkındalık yaratıyor. Gözlemleri neticesinde sahip oldukları imkanların değerinin farkına varıyorlar. Bi taraftan kendilerine bu imkanları sağlayan ebeveynlerine karşı daha saygılı olmaları gerektiği düşüncesi oluşuyor, diğer taraftan sahip olduklarının kıymetini bilmeleri gerektiğini fark ediyorlar. Yaşlı, özürlü kimsesiz insanların, hal ve hatırlarının sorulmasından, en az yemek kadar mutlu olmaları onları şaşırtıyor. Vakfın bağışlarla yürüdüğünü öğrenince, bizde imkanımız olunca buraya bağışta bulunalım düşüncesi gelişiyor.
Bu aralar Merkezefendi Belediyesi sınırları içinde bir “Sosyal Kültürel Alan” yapma telaşındayız. Başta başkanımız Osman Zolan olmak üzere Büyükşehir yöneticilerimiz ve idari görevliler bürokratik işlerimizi kolaylaştırma konusunda çok yardımcı oluyorlar. Kendilerine çok teşekkür ederiz. Bu vesile ile 12 yıllık hizmet geçmişi olan vakıf hakkında çeşitli anekdotlar konuşuluyor. Bunlardan birini paylaşmak isterim;
Başkan yardımcılarımızdan birinin oğlu yukarıda bahsettiğim sosyal sorumluluk projesinde yer almış. Sonra üniversite yıllarında okurken harçlığından artırarak tam dört defa vakfa kurban bağışında bulunmuş. Artık her sınıfı geçtiğinde mi yapmış onu bilemem. Başkan yardımcımızın bu işten sonradan haberi olmuş. Hani “Pasvak veren elin alan eli görmediği bir yardımlaşma kurumudur” diyoruz ya tam lafzına uygun olmuş. Bu anekdot bizi fazlası ile mutlu etti. Projeye katılan çocuklarımızdan birinin izlenimleri ile yazımızı sonlandıralım.
“Mutluluk paylaştıkça artar. Hayırsever insanların mutlu olup verdikleri para, aşçılara geçer, çünkü yemek yapıp muhtaçlara verebileceklerdir. Onların mutlulukları yemeklere geçer. Bu güzel yemekleri yiyen muhtaçlar da mutlu olur. Onların mutlu olduklarını gören bizler de mutlu oluruz. Herkesin bir parça yardımı bile çoğu kişiyi mutlu eder. Mutlu insan görmeyi seviyorum. İnsanları seviyorum. Mutlu olmayı seviyorum. Bana mutluluğu yaşatan PASVAK üyelerine, çalışanlarına teşekkür ediyorum.” ÖD 8. Sınıf
Sizlerde çocuklarınızı Pasvak’da gönüllü çalışmaya göndererek onların sorumlu ve duyarlı bireyler olarak yetişmelerini ön ayak olabilirsiniz. Tel 0 533 698 4989 / 0 258 266 2848
Bu haber 3039 defa okunmuştur.