Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3928972 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Kutsallar Ve Müritler İle Kuşatılan Dünyamız (12.Kasım.2012)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

12.Kasım.2012, 19:36

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

KUTSALLAR VE MÜRİTLER İLE KUŞATILAN DÜNYAMIZ
Yazmak, ne kadar zor bir eylem? İlgimi çeken ve söyleyecek sözüm olan her konu gelip bir kutsala dayanıyor. Başkalarının kutsalına dil uzatmak doğru olmadığına göre… Teğet geçmeyi denesek sakıncası olur mu acaba? Deneyelim bakalım;
Devlet Bahçeli yeniden genel başkan seçildi. Taraftarlarının söylemelerine bakarsak kutsal davanın cefakar ve vefakar delegeleri kutsal lideri yeniden seçtiler. Yanlış hatırlamıyorsam bir partili başbakanı peygambere benzetmişti. Peygamber benzetmesinin mucidi ise Deniz Baykal’a yaptığı övgü ile Yaşar Nuri Öztürk idi.
On kasım törenleri nedeniyle Atatürk’ün kutsiyetini bir kere daha hatırlamış olduk. O olmasaydı biz de olmazdık söylemi bir koro halinde dillendiriliyor. Bazılarımızın dünyasında bu çıkarım tartışılmaz bir gerçeklik. Bundan on yıl önce bu söylem tüm topluma dayatılırdı. Şimdilerde bir kesimin kendi kendilerini ilgilendiren bir duruma indirgenmiş durumda. On yıl önce bu söylem zulmün bir aracı idi, şimdi ise bir mazlum duruşu var…
Şurası muhakkak ki insanoğlu bir tapınma ihtiyacı ile birlikte yaratılmış. Bunun sebebi; Yaratanın, yarattığından kendi varlığını bilmesini istemesidir. Yani asıl kutsal olan yaratandır. Gönüllerden ve ruhlardan asıl olan çıkarılırsa, tapınma ihtiyacı farklı yönelimler içinde olur. Yani bu durumda bir ikame etme süreci başlayacaktır ki, bunun nerede duracağını bilemeyiz.
Kimi ağızlar açık açık varlık nedeni olarak bir faniyi dillendirirken, kimi de bunu farkında olmadan yapar. Var olmak, sadece cismani olarak var olmak değildir. Ulaşacağınız bir makam ve o makamı koruma isteği/içgüdüsü sizi hakim gücün yalakası/kutsayıcısı durumuna düşürebilir. İnanarak ya da inanmadan yaptığınız övgüler hakim gücü yoldan çıkarabilir. Kendini seçilmiş insan zannedebilir ki, bu safhadan sonrası artık dikiş tutmaz. Ne güzel söylemiş eskiler; “şeyh uçmaz, müridi uçurur” diye. Mürit olmaya ne kadar hevesli bir toplum olduğumuzun farkında mısınız? Bakmayın siz bu terminolojinin dini içeriğine, günümüzün her sosyal grubu bulmuş bir şeyh tapınmakla meşgul. Ateist ve deistler için resim biraz bulanıktır da, dini bütün olduğunu düşünenler, “şirk” kavramının anlamına bir kere daha baksınlar derim.
Atatürk’ün geleceğin Türkiye’si için hayal ettiği resim pozitivizmin egemen olduğu bir toplum idi. Bu konuda çok çaba da sarf edildi. Ama geldiğimiz yer ortada. Pozitivizmin neresinde kutsallık vardır. Dini bütün olanların pozitivizm diye bir gündemleri ve sorunları yok, sorumun cevabını Atatürkçü olduklarını iddia edenler düşünsünler.
Benimkisi sadece bir durum tespitinden ibaret. Bu derdin çaresi de yok gibi. Ama en azından “herkesin kutsalı kendine” mantığı ile dayatmalardan arınabilirsek, daha huzurlu bir dünyamız olur diye düşünüyorum.
Atatürk’e Allah’tan rahmet dilerim.

Bu haber 3541 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu