KARAHAYIT’TA UZUN KONAKLAMA İÇİN EKSİK OLAN BELLİDİR
Üniversite Hastaneleri Birliği’nin 12. si Karahayıt’ta toplandı. Toplantının Denizli’de ve özellikle Karahayıt’ta yapılıyor olması nedeniyle sağlık turizmi ve termal turizm başlıklı bir panelin tertiplenmiş olması çok isabetli idi. Bu yaklaşımdan dolayı Pamukkale Üniversitesi rektörü Hüseyin Bağcı bir teşekkürü hak ediyor.
Söz konusu toplantıdan bir kere daha anlaşıldı ki; nereye gidileceği konusunda bir tereddüt yok. Hatta hedef ile ilgili olarak kabak tadı veren bir toplantılar silsilesi yaşandığı bile söylenebilir. Varılmak istenen hedef dünyada sağlık turizmine harcanan paradan pay almak. Bunun için belirli standartları olan tesisleriniz olması gerekiyor. Bu tesisleri gerçekleştirmenin birinci yolu dünyanın en iyi örneklerini taklit etmektir. Bu yöntemde büyük kapitaliniz olması gerekir. Hadi buldunuz diyelim pazarlama konusunda sıkıntı çekerseniz yatırım boşa gider.
İkinci yol ise, var olanı temel olarak kabul edip iyileştirme ve eklemeler ile ilerlemektir. Var olanı tanımlayacak olursak çeşitli standartlarda otellerimiz var, yılda iki milyon civarında ziyaretçimiz var, bir de tarihi ve doğal güzelliklerimiz var. Burada en önemli varlığımız iki milyon ziyaretçidir. Bu insanların günü birlik geliyor olması önemli değil. Bu günübirlik turun içine ne kadar tanıtım sokabildiğiniz önemli. Ne demek istediğimi bir yaşanmışlık ile örnekleyim. Pamukkale’nin içinde bir Koru Motel vardı. 1980’li yılların başında burada bir arkadaşım resepsiyonist olarak çalışırdı. Bir haftayı aşan turist konaklamaları vardı. Bu turistlerin hemen hepsi daha önce tur ile gelen ve bir gecelik konaklama vesilesi ile oteli tanıyanlardı. Otelin, termalin ve Pamukkale’nin keyfini yeterince çıkaramadıkları için ayrıca bireysel seyahat yapmayı tercih ediyorlardı. Onları çeken su, traventen ve antik kent idi, yoksa koru motelin ahım şahım bir oda kalitesi yoktu. Oteller yıkıldı, yerlerine karahayıt beldesinde beş yıldızlı ahım şahım oteller yapıldı. Ama uzun konaklama kayboldu. Çünkü onlara otel dışında bir şey sunamadık. Kapalı termal havuzlarımız bile otellerin en saklı, en küçük yerleri idi. Avrupa’da bu işten çok para kazanan çok tesis gördüm. En güzel yerleri havuz ve çevresi idi.
Konuşmacılardan Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Rektörü Prof Dr Mustafa Solak, Afyon’un hikayesini 2001 yılından başlayarak anlattı. Pazarlama için Almanya’ya gidiyorlar. Onlardan 24 saatin dökümünü isteniyor. Yani bir saat, bilemedin iki saat havuzda oyalanan ve sekiz saatini uykuda geçirecek olan turistin kalan 14 saatte ne yapacağını soruyorlar. İlk defa duyduğunu söylediği bu talebe bir cevap veremedik diyor. Aynı yıllarda aynı mekanlarda pazar aramış bir ekibin üyesi olarak dahası var diyeyim. Hadi bir günlük doküman verdin farz edelim, iki haftanın içini nasıl dolduracaksın. O zamanlar bir günü dinlenme, takip eden günü çevre gezisi şeklinde bir rapor hazırlamıştım. Geziler günübirlik Pamukkale’ye ilaveten Buldan, Çal-Bekilli, Güney Şelalesi, Sakızcı Şelalesi, Çivril-Beycesultan şeklinde uzayıp gitmekte idi. Bunlardan sadece Buldan böylesi bir tur için hazır hale geldi. Bir de Laodikya ilave oldu. Yani üç mekan, altı gün üzerinden bir hafta kurtarıldı. En azından bu kadarını bir gezi haritası eşliğinde tanıtan milyonlarca broşür bastırıp termal amaçlı gelmeleri halinde bir haftayı nasıl geçireceklerini anlatan bir tanıtım faaliyetimiz olmadı. Bu işi yıllardır yapıyor olsaydık, günübirlikçiler arasından çıkıp gelenler olurdu.
Öğrencilik yıllarımda bir yıl garson olarak, iki yıl resepsiyonist olarak turist ağırlayan tesislerde çalıştım. Bu işi biraz bildiğimi sanıyorum. Gereğini yapmak için sadece geç kaldık. Kaybedilmiş bir şey yok. Bugünden tezi yok başlayalım derim…
Sünnet Düğününe Davet:
PASVAK tarafından, yemek yardımında bulunulan evlerde ve komşularında bulunan çocuklara sünnet düğünü yapılacaktır. Kendi çocuklarımız için yaptığımız düğünler bu toplumun içinde ve göz önünde yapılmaktadır. Her çocuğun sünnet kıyafeti giyerek bir günlüğüne de olsa prens, şehzade, bey, kral olma hakkı vardır. Küçük yüreklere yokluğu anlatmak zordur, imkansızdır. Onların hayatlarının kalan kısmında karşılaşabilecekleri güçlükler karşısında bu toplum bana sahip çıkmıştı, yine çıkabilir umudunu vermek ve yaşatmak gibi bir görevimiz var. Mutluluk bireysel değildir. İçinde yaşadığımız toplum huzurlu olmadığında; bireyler de huzurlu ve dolayısı ile mutlu olamazlar.
Sizde bir çocuğu sevindirmek isterseniz aşevine uğrayarak veya 0533 6984989 nolu telefonla ulaşarak katkıda bulunabilirsiniz. Bu vesile ile hepinizi 10 Haziran Pazar günü saat 16 30 PASVAK’da yapacağımız sünnet düğünümüze bekleriz.
Huzurlu ve mutlu günler dilerim.
Bu haber 4503 defa okunmuştur.