Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4076002 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

PAÜ 'NÜN BİR PRESTİJ PROJESİ OLMALIDIR (28 Ocak 2013)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

28.Ocak.2013, 13:34

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

 

Bundan bir yıl önce 20 Ocak 2012 de üniversitemizin 20. Kuruluş yıldönümü nedeniyle Denizli Protokolü, hayırseverler, sivil toplum örgütleri ve üniversitenin idari görevi olan çalışanlarından oluşan bir toplantı yapılmış ve üniversiteden beklentiler, anılar vb konuşmalar yapılmıştı. Aklımda kalanlar 20. Yıl logosunun orada buluna hazurun tarafından 4 seçenek arasından seçilmesi, rektörün 20. Yılda 20 uluslararası sempozyum yapma iddiası ve belediye başkanımızın üniversitenin sağlık yatırımlarının sadece Denizli’yi düşünerek değil, bölgeyi düşünerek yapılması dileği idi. Benim için o gecenin yıldızı bu son önerisi ile belediye başkanımızdı. Çünkü ortaya bir vizyon, bir hedef koymuştu. 20 uluslararası sempozyum ise bana çok cazip ve gerçekleşebilir gelmemişti. Aradan geçen bir yılın sonunda Dünya Dili Türkçe, Türk Tefekkür Dünyası gibi toplantılara geri dönüp baktıkça yanıldığımı görüyorum. Gerçekten gerek konu seçimi, gerek içerik, gerek konuşmacıların kimliği, gerekse katılımcılar açısından dolu dolu bir sempozyumlar yılı geçirdik. Üniversitemizin ve Denizli’mizin tanıtımına katkıda bulunan toplantılar yapıldı.

Geçen pazartesi akşamı bir yıllık süreci değerlendirmek üzere bir toplantı yapıldı. Sırasıyla Rektör, Başhekim, bir Rektör Yardımcısı, Belediye Başkanı ve Vali Bey konuştu.  İleriye dönük olarak Türkiye’nin en büyük fizik tedavi hastanesi yapılacağını öğrendik. Bu gerçekten büyük bir proje ve tek başına üniversitenin, şehrin ve ülkenin gündemine oturabilir. Rektör Bey önümüzdeki yılı ARGE yılı ilan etti. Vali Bey ise ikinci bir üniversitenin gerekliliğini vurguladı.

Bu toplantı bilgilendirme formatında idi. Paydaşların katıldığı bir ortak değerlendirme toplantısı formatında olsaydı ve salona söz verilseydi, doğrusu bazı diyeceklerim olacaktı. Orada fırsatım olmadığına göre buradan paylaşayım. ARGE yılından ne kastedildiğini yaşayıp göreceğiz. Ben daha somut şeyler hayal ediyorum. Şehrin ve ülkenin dinamizmine ayak uyduran değil, önderlik yapma iddiasında bulunan bir üniversite. Üniversitemizin bir prestij projesi olmalı diye düşünüyorum. Üniversitede, şehirde ve hatta ülkede herkesin gelişmeleri merak ettiği bir proje. Mesela ne gibi?

2005 yılında bir iş adamımız, demir çelik tesisine düşündüğü paketleme sistemi için benden yardım istemişti. Üniversitenin makine ve otomasyon birimindeki hocalarla görüşüldü, fabrika yerinde görüldü, Avrupa’daki örneği videodan izlendi. Hocalar sistemi yapabileceklerini söylediler. İş adamı önce model yapalım işlediğini görelim dedi. İşadamı yarım milyon Avro değerindeki bu sitem için 100 bin avroyu riske edemedi. Hocalarda kendilerinin bir modelle sınanmalarına razı olmadılar, anlayacağınız iş kaldı. Halbuki, biz bir robot yapmış olsaydık, yani otomasyon konusunda canlı bir örneğimiz olsaydı, iste o zaman iş adamı hocalara güvenirdi. Sadece o değil, diğer iş adamları nezdinde de beklenti yaratılabilirdi.

Biz bir otomobil yapabiliriz. Hem de elektriklisinden ve hidrojen ile çalışanından. Bunun anlamı, yerli otomobil yapma iddiasında, Denizli üzerini düşeni yapmaya hazırdır mesajı olacaktır. Biz insansız hava aracı yapabiliriz. Son yılların en popüleri olan bu konu kendiliğinden Türkiye gündemine oturacaktır. Biz bir rüzgar santrali ünitesi yapabiliriz. Bu üniteyi Denizli’nin rüzgar alan bir tepesinde çalıştırıp kendi elektriğimizi üretebiliriz.

Bunların hepsini yapmamız gerekmiyor. Bilim adamları ev ödevine çalışır ve üniversite alternatifli önerilerde bulunur. Öneri Denizli Protokolü ve iş adamlarına sunulur. Bilim adamları tasarım ve imalat safhaları ile ilgilenirler. İş adamları, projenin parçalarını kimisi imalat anlamında, kimisi maddi destek anlamında üstlenirler. Şehre bir heyecan gelir, bununla yatıp bununla kalkarız, hep birlikte bir iş yaparız.  

1500 metrede Avrupa ikincisi olan Süreyya Ayhan ne yapmıştır bilir misiniz? Türk insanından da bir atlet çıkabileceğin göstermiştir.  Yani uğraşır, çalışırsan sen de yapabilirsin demiştir. Nitekim geçen yılki Londra Olimpiyatları’nda tarihimizin atletizmde ilk defa altın ve gümüş madalya başarısı, aynı kategoride, yani 1500 metrede gelmesi bir tesadüf değildir.

   

Bu haber 3669 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu