Vakıflar genel müdürlüğü her yıl vakıflar haftasını farklı bir tema ile kutluyor. Geçmiş yılların temaları “Vakıflar ve Su Medeniyeti”, “Vakıf ve İnsan” şeklinde idi. Bu sene tema olarak “sivil toplum örgütleri” seçilmiş. Vakıflar Bölge Müdürlüğü vakıflar haftasını Aydın, Muğla ve Denizli özelinde hafta içinde birer gün ayırarak kutluyor. PASVAK ise her yıl vakıflar haftasını Üniversite, Candoğan Parkı ve Çamlık Forum girişinde birer tanıtım standı kurarak broşür ve helva dağıtımı eşliğinde değerlendiriyor.
Bu yıl Vakıflar Bölge Müdürlüğü PASVAK’la birlikte bir program yapılmasını ve bu çerçevede Denizli’deki vakıfların hafta içinde bir gün PASVAK’ta toplanmasını teklif etti. Bu öneriyi seve seve kabul ettik.
Geçtiğimiz Perşembe günü sabahı Vakıflar Bölge Müdürümüz Selami Katran başkanlığında Denizli Valimiz sayın Şükrü Kocatepe’yi ziyaret ettik. Bu vesile ile, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün, tarihi eserleri koruma çabalarını öğrendik. Örneğin Baklan Boğaziçi, Acıpayam Yazır camileri gibi.
Öğleden sonra PASVAK’ta ki toplantımıza katılan vakıflar kendilerini ve başlıca faaliyet alanlarını kısaca tanıttılar. Her biri toplumun ihtiyacı olan konuların birinin ucundan tutmuş durumda. Açılış konuşmamda özetle; “Vakıf tanımı vakfetmekten geliyor. Varlıklıların, sahip olduklarının bir kısmını diğer insanlara faydalı olmak, yani bir bakıma kamu hizmeti görmek üzere vakfetmeleri ve bu vakfiyelerini belirli kurallara bağlamaları, bu kuralların vakfedenin vefatından sonra da devletin güvencesi altında varlığını sürdürmesi şeklinde ortaya çıkan bir kurum. Zamanla tüm kavramlar ve uygulamalar modernize oldu. Örneğin, PASVAK’ın hizmet verdiği aşevinin modern zamanlara uygun olarak eve teslim hizmet vermesi gibi. Vakıflar da zaman içinde nitelik değiştirdiler. Bireysel olanların yanına örgütsel olanları eklendi. Birkaç kişi bir araya gelip, güç birliği oluşturarak bir vakıf oluşturabiliyor. Sivil Toplum Örgütü tanımına uygun olarak, sadece ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmanın dışına taşan, örneğin çevrenin korunması, demokrasinin geliştirilmesi, milli ve manevi değerlerin korunması manasında vakıflar kurulabiliyor. Bu tip yapılanmalar sadece vakfedenlerin kaynaklarından ve emeklerinden değil, vakfın amaçlarına gönül veren bireylerden de maddi ve manevi destek görebiliyor. Bir tür yardımlaşma ve dayanışma kurumu halinde fonksiyon görebiliyorlar. PASVAK bunun en güzel örneklerinden biridir. Biz onu “veren elin alan eli görmediği bir yardımlaşma kurumu” olarak tanımlıyoruz. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” düsturu ile çalışan ve siyasi, ticari ve ideolojik her türlü tartışmanın dışında olan PASVAK, bu hali ile toplumun oldukça geniş bir kesiminden destek görüyor.“ dedim. Misafirimiz olan diğer vakıflarla ilgili aklımda kalanları paylaşmak isterim;
Denizli tarihine not düşen Denizli Dergisi ve anıtsal meslek liseleri ile CSA Eğitim ve Kültür Vakfı
Başta bayramyeri camisi olmak üzere üç caminin korunması ve hizmete hazır tutulması çabaları ile Dini ve Milli Kültür Vakfı
Ağaçlandırma ve geri dönüşüm konusunda öncü ve örnek faaliyetleri ile DOÇEV
Gençlerimizin atalarını bilen bir şuurla, milli ve manevi değerlere bağlı yetişmelerini misyon edinmiş Ahmet Hulusi Efendi Vakfı
Çok sayıda öğrenciye burs veren Yetim Ve Acizleri Koruma Vakfı
Denizli’ye bir tıp fakültesi kurulması konusunda gösterdikleri çabalar ile Yüksek Öğretim Vakfı.
Bu haber 3117 defa okunmuştur.