Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3929590 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Zulüm İle Abad Olunmaz (06.Agustos.2012)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

06.Ağustos.2012, 11:16

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ
Zalim, zulüm ve mazlum dinimizde geniş ve önemli bir yere sahip kavramlardır. Öyle ki; tüm dünya hayatı bu sözcükler üzerinden tanımlanabilir. Zalim kime denir, zulüm nedir, mazlum kime denir, nasıl tarif edilir? Zalim diye tarif edilenler hep zalim midir? Mazlumlar hep mazlum mudur? Bu günlerde kafam bu sorularla meşgul.
Tarif eylem üzerinden yapılır. Zulüm yapana zalim, zulüm görene de mazlum denir. Bu durumda, zulmün tarifini yaparsak diğerleri kendiliğinden ortaya çıkar. Bir kişinin malına, mülküne, canına, namusuna zarar verilmesi, hor görülmesi, değersizleştirilmesi, haklarının gasp edilmesi, kısacası kalbinin kırılması o kişiye yapılan bir zulümdür.
İçinde yaşadığınız kurum/toplum/dünya size hakkınızı olanı vermiyorsa, size yapılan zulüm, yapan zalim, siz ise mazlum oluyorsunuz. Yıllar sonra devran dönebilir ve siz veya yandaşlarınız erk kullanma pozisyonuna gelebilirsiniz. Hakkı teslim etmediğiniz takdirde ortada yine ve yeni bir zulüm var demektir. Zulmün olduğu yerde mutlaka bir zalim ve bir mazlum vardır. Yani zalimlik bir kişiye, bir kesime yakıştırılacak bir sıfat değildir. Gün gelir mazlumlar zalim, zalimler mazlum olabilir.
Her kul başkalarının kendine yakıştırdığı sıfatıyla değil, yaptığı iş ile hesaba çekilecektir. Zulmün hafifletici sebebi olmaz. Kimse kendine; ama ile başlayan bir haklılık payı çıkarmaya çalışmasın. Kısas, insanoğlunun düşebileceği en büyük tuzaklardan biridir. Bir cezanın savcısı, yargıcı ve uygulayıcısı aynı kişi/kesim ise burada sorun vardır. Eyleminizin bugün değilse bile yarın vicdanınızı sızlatma ihtimalini unutmayın. Hayır, sızlatmaz diye eminseniz, akıl ve ruh sağlığınızı kontrol ettirin. Allah (CC), Kuran’da şöyle buyuruyor;
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri (mükafatı) Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.”
“Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın.”
“Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.”
Asıl olan adil olabilmektir. Ancak ne yazık ki, gözlemim odur ki; bugünün dünyası ve insanı ezici çoğunlukla iki kesime ayrılmıştır. Ya mazlumun, ya da zalimin safındadır. Bu durum sadece günümüz insanına mahsus olmamalı ki, Hz Mevlana yüzyıllar öncesinden şöyle bir tavsiyede bulunuyor.
“Mazlum ol zalim olma,/Üzül de üzen olma,/Mahşerde hesap zordur/Ezil de ezen olma”
Üstad’ın tabiri ile “Zalim izzetinde, mazlum zilletinde” bu dünyadan göçüp gidiyorlarsa büyük mizanda hesap sorulacak olması büyük tesellidir. Tabii ki mazlumlar için…
Sözlerimin bir adresi var mı? diye merak edenleriniz olabilir. Hepimizin aynaya bakmamız gerektiğine inanıyorum. Zalimler yalnız değildir; akıl verenleri, destekçileri, onaylayıcıları, teşvik edicileri ve dilsiz şeytanları vardır. Aynadaki görüntünüz rahat değil ise,  büyük mizanı bir kere daha düşünün ve Hz Mevlana’yı bir kere daha okuyun…

Bu haber 8104 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu