| |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
ARAMAEN ÇOK OKUNANLAR
YENİ EKLENENLERİSTATİSTİKLER13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4063396 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır. |
BOYUN KİTLELERİ03.Haziran.2008, 11:11 Prof.Dr.Bülent TOPUZ Boyundaki kitleler doğumsal, enfeksiyöz ve tümoral kaynaklı olabilir. Bir kitle değerlendirilirken süre, ağrı ve hassasiyet, ateş, büyüklük, büyüme hızı, mobilite gibi kriterlere bakılır. BOYUN KİTLELERİ Boyundaki kitleler doğumsal, enfeksiyöz ve tümoral kaynaklı olabilir. Bir kitle değerlendirilirken süre, ağrı ve hassasiyet, ateş, büyüklük, büyüme hızı, mobilite gibi kriterlere bakılır. Bir kitle için kabaca bir haftalıksa enfeksiyöz, bir aylıksa tümoral, bir yıllıksa doğumsal olduğu söylenebilir. Ancak hastaların fark etme zamanı ile kitlenin gerçek ortaya çıkış zamanı arasında uyum olmayabilir. Yıllardır var olan doğumsal bir kitle sonradan enfekte olabilir. Bazı tümörler çok hızlı seyredebileceği gibi, yıllardır varolan bazı selim kitleler sonradan habis tümörlere kaynaklık edebilir. Enfeksiyöz kitleler ağrı, lokal ve sistemik ateş varlığı, hassasiyet ile ortaya çıkarlar. Bu hastalarda boyun hareketleri de ağrılıdır. Doğumsal kitleler enfeksiyonla ortaya çıkabilirler. Boyunda yüzeyel lenfadenopatiler saçlı derideki enfeksiyonlara sekonder gelişebilirler. Boyundaki selim tümoral kitleler oldukça yavaş büyüyen, mobil, düzgün yüzeyli kitlelerdir. Habis lezyonlar ise hızlı büyüyen, çevre dokuya yapışık, düzensiz yüzeyli, sert kitlelerdir. 30 yaşından sonra boyunda karşılaşılan her türlü kitleye şüphe ile bakılmalıdır. Baş boyun bölgesindeki habis tümörlerin %10 kadarının ilk klinik semptomu boyun da kitledir. Bu hastalarda primer odağın tespiti son derece önemlidir. Tümöre yönelik tedavi histopatolojik tipine ve kaynaklandığı dokuya göre belirlenir. Boyundaki metastatik kitlelerin %95’inin kaynağı KBB sahası içindedir. Bu hastaları etraflı bir KBB muaayenesi yapmadan doğrudan boyundaki kitleye yönelmek tıbbi hatadır. Bu kitlelerin %90’nında iyi bir fizik muayene tetkik ve biyopsi ile primeri bulunur. Tüm uğraşılara rağmen primer odağı bulunamayan ve tanısı konulamayan vakalarda biyopsi amaçlı girişimler başlar. Kolay ve noninvazif bir metod olan ince iğne aspirasyon biyopsisinin yeterli bilgi verebilmesi tecrübeli bir ele ve histopatoloğa ihtiyaç gösterir. Bu konu 55916 defa okunmuştur.
Siz de bu konu ile ilgili soru sormak isterseniz; lütfen Yorum veya Sorunuz sekmesindeki formu doldurup gönderiniz. Yazılan yorum, şikayet veya sorular konu altında yayınlanacak olup siteyi ziyaret eden herkes tarafından okunabilecektir. Buraya yazan herkes bu şartı peşinen kabul etmiş sayılır. |
YORUM VE SORULAR
ÖNEMLİ LİNKLER
GALERİ |
|||||||||||||||||
www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::.. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi
|