Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3913991 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

DENİZLİ YE DENİZ GETİRMEK (14.10.2013)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

17.Kasım.2013, 23:01

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Tweter ortamında Hayri ün, Seval Uysal, Sadık Emre Çaputçu ve Adem Oklu fikir üretmek, projeye dönüştürmek, projelerin değerlendirilmesi, şeffaflık üzerine bir tartışma yürütüyorduk ki; AK Parti’den Büyükşehir’e aday adaylığını açıklayan Mehmet Uğur Tatar Denizli’ye deniz getireceğim deyiverdi. Bu zihni sinir projenin, aslında iyi bir zihin açıcı olduğunu yaşanan tartışma ortamına bakarak görmek mümkün. Bu memlekette ne vaatler yapıldı, mesela ne verirse beş lira fazlası, iki anahtar vb. Üstelik bu vaatlerle iktidar da olundu. Bu vaatlerin teorik seviyede olabilirliği bir tarafa, herhalde en ütopik olanlarından biri Kayseri’ye deniz getirme vaadidir. Denizli’ye deniz gelir mi?

Profesör Celal Şimşek’ten öğreniyoruz Menderes Nehri’nin taşımacılıkta kullanıldığını. DESİAD Başkanı Mehmet Salih Başöz Sultanhisar’daki Nysa antik kentinde gemilerin bağlandığı halkaları gördüm diyor. Tıpkı günümüzde Tuna, Ren, Don, Volga ve birçok nehirde olduğu gibi. Bir nehri taşımacılıkta kullandığınız andan itibaren o nehrin kıyısında bulunan tüm yerleşimler birer liman olmaya adaydır. Peki, Menderes üzerinde suyolu taşımacılığı ciddiye alınabilir mi? Hem de nasıl alınmış bakın.  

Menderes'in lojistik taşımacılıkta kullanılması projesi 2011 yılında Denizli Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından düzenlenen çalıştay da tartışılmış. Proje hayata geçtiğinde Menderes üzerinde özel gemilerle lojistik taşımacılık yapılacakmış. Bu düşünce, 5-7 Eylül 2013 tarihinde yapılan 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası'nda belirlenen stratejik hedefler arasına girmiş. Büyük Menderes'in taşımacılıkta kullanılması projesi, ilk olarak 1884 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde gündeme gelmiş. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın 130 yıl sonra yeniden ele aldığı proje, İç Ege illerinin denizle bağlantısını sağlayacakmış. 2035 yılında tamamlanması hedeflenen proje, bugünden yarına hemen hayata geçirilmese de Ege Bölgesi'nin en önemli projelerinden biri olarak gündemdeki yerini alacakmış.
Bu konuda DSO Başkanı Müjdat Keçeci, “Süper bir proje olur”; DENİB Başkanı Süleyman Kocasert “Ekonomiye büyük destek verecek”; DETGİS Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkan Yardımcısı İsa Dal; “Turizmi coşturacak”; DTB Başkanı İbrahim Tefenlili; “Hayalimizdi”, MÜSİAD Denizli Şube Başkanı Necip Filiz; “Çevre korunmalı”, DENTUROD Başkanı Şeref Karakan; “Turist artar” diyerek projeye destek çıkmışlar. 
Nehir taşımacılığı düşük maliyeti ve çevreye zarar vermemesi nedeniyle tüm dünyada en çok tercih edilen taşımacılık yöntemlerinden biriymiş. Avrupa şartlarında 100 tonluk bir yükün 1 km taşınma bedeli karayolunda 2.81, demiryolunda ise 0.65 dolar olarak hesaplanıyormuş. Oysa suyolu kullanılarak yapılan taşımada bu bedel 0.20 dolara düşüyormuş.

Tam da Sayın Tatar’ın fikri öyle uçuk kaçık sayılmaz, diye düşünüyordum ki, bayramın birinci günü Çınar Meydanı’nda bayramlaşma ve birebir görüşme imkanım oldu. Meğer, Tatar gerçekten denizi alıp Denizli’ye getirmekten bahsediyormuş. Bildiğiniz tuzlu su Denizli’nin kıyısına gelecek. Bu hali ile ütopik olması bir tarafa, onca tarım arazisinin yitirilecek olması akla zarar. 
Yalnız bu söylemin bir turnusol kağıdı vazifesi gördüğü bir gerçek. Proje sardetmeye hazırlanan birçok kişi ağır ol molla desinler sözünü hatırlamış olmalı. Asıl sorun ise proje denince aklımıza illaki de somut ve nesnel olanların gelmesi. Denizli Belediyesinin başarılı çalışmaları sonucu, ortalıkta yapılabilecek elle tutulur göz ile görülebilir proje kalmayınca, geriye denizi getirmek kalıyor herhalde. Halbuki, insan denilen sonsuz ve en değerli kaynağı önceleyen bir proje ile ortaya çıkılabilir. Başkan adaylarının projelerine bakmak yerine, adayların hangisi benim kafamdaki projeye değer verir acaba sorusu ile hareket edilse. Benim varlığıma ve fikrime değer vermeyen, değer verecek bir ortamı sağlayamayan bir başkan, ne yaparsa yapsın ancak kamunun kendine yüklediği görevi yerine getirmiş olur. Fark yaratacak olan buyurun hep birlikte yönetelim/yapalım olacaktır. 

Bu haber 3390 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu