Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3929821 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Dolmuş'u Ortaya çıkaran Kültürel Dönüşüm Şimdi de Sonunu Hazırlıyor. (19.Kasım.2012)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

19.Kasım.2012, 12:22

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Dolmuş’u Ortaya çıkaran “Kültürel Dönüşüm”, Şimdi de Sonunu Hazırlıyor.
Bir zamanlar Denizli’mizin dolmuşçuluk yapan sarı taksiler vardı. O zamanlar; İzmir, Ankara ve İstanbul’da ise, dolunca hareket eden dolmuş taksiler varlığını belirli güzergahlarda devam ettirseler bile, bildiğimiz dolmuş safhasına çoktan geçmişlerdi. Hemen her sokağa girip çıkan dolmuşlara, güzergah kısıtlamasını ilk İstanbul’da yaşadım. Önce sur içine sokulmadılar, sonra E5 karayoluna.
Bizim dolmuşçuluk yapan sarı taksilerimiz gerçek dolmuşlara dönüştüler. Bir gün onların da otobüse dönüşecekleri gerçeği dikkate alınmadan. Alınsa ne olurdu ki? Evinizin hemen önünden, her 5-10 dakikada bir geçen ulaşım aracını kaldırmaya kim hangi gerekçe ile niyet edebilirdi ki. Büyükşehire doğru evrildiğimiz bu günlerde, kaçınılmaz olan bu dönüşüm, bir sorun olarak geldi önümüze dayandı. Önden giden şehirlerin gidişatına ne kadar direnilebilinir ki? Tarihin akışını durdurmak ya da tersine çevirmek mümkün mü? Bakmayın siz alışkanlıklarını terk etmek zorunda kalan ve bir süre sonra da yeni alışkanlıklar edinecek olan yolcuların sızlanışına. Dolmuşlar durak harici ve yol ortasına durarak yaptıkları indi-bindi hareketleri ile dolmuş yolcuları dışında hemen herkese antipatik gelirler. Mantıklı gibi görünen tek eleştiri konusu yaşlı ve özürlüler. Avrupa’nın yaşlı ve özürlüsünü Pamukkale’de görürüz, ama hiçbir Avrupa ülkesinde dolmuş göremeyiz. Demek ki sorun ve çözüm dolmuş değil.
Çocukluğumda kasabanın bir ucunda oturur, diğer ucundaki ortaokula bir kilometre kadar yürürdüm. Bu durumun bir alternatifi de yoktu. Şehirde alternatif ve konfor çok, ama bu konforun bir maliyeti var. Dolmuşların belki de çok farkında olmadığımız iki büyük zararı var. Birincisi; hemen her sokaktan geçtikleri için yürüme ihtiyacını, dolayısı ile yürümenin sağlığa olan katkısını ortadan kaldırıyorlar. İkincisi; sık sefer yaptıkları için zaman yönetimi kavramını ortadan kaldırıyorlar. Evden çıkış saatimiz, işe varış saatimiz, hep bir sonraki sefere ertelenebilir bir halde yaşıyoruz.
Belediyenin yeni uygulamasından kaynaklanan sıkıntılar bir şekilde yaşanacaktı. Ancak bu mazeretin arkasına saklanamayız. Uygulamanın en önemli sorunu otobüs seferlerinin dolmuşa göre katlamalı bir şekilde seyrek olması. Zaman yönetimini öğrenebilirsek, ki öğrenmemiz lazım, bu durumla baş edilebilir. Ancak her yarım saatte bir gelmesi gereken bir otobüs 15 dakika rötar yapıyorsa, bu durum öfkeye neden olur. Üstelik bu durum otobüs güzergahlarının trafikten arındırılmasına, yani rahatlatılmasına rağmen ortaya çıkıyor. Rötarların tek bir açıklaması olabilir, o da otobüs sayısındaki yetersizlik. Belki de bu yetersizlik nedeniyle, otobüslerin büyüklüklerine uygun bir şekilde değil de, bir dolmuş gibi kullanıldığı, trafiğe çıkan herkesin malumu. Doğrusu, yol önceliği hep kendilerininmiş gibi davranan otobüslerin, günlük kaç kazaya sebep olduklarını merak ediyorum. Demem o ki; belediye ve firmanın bu konuda tedbiri önceden almış olmaları gerekirdi.
Yeri gelmişken bir kere daha vurgulamakta yarar görüyorum. Bizim bir ikame sorunumuz var. Pamukkale’de, Kocaçukur’u ören yerindeki havuzları ortadan kaldırdıktan yıllar sonra faaliyete geçirerek bir kültürü yok ettik. Aynı riskin Karahayıt Kentsel Dönüşüm projesinde olabileceğine değinmiştim. Ulaşım günlük hayatın bir parçası olması nedeniyle sorunu anlık yaşıyoruz ve sorun kendi çözümünü dayatır. Ancak, geciken her günün sosyal ve siyasal bir maliyeti olur.
Bir de bu ilde otobüs firmasına para kazandırmak istemeyen bir kesim var. Dolmuşçular kendi esnafımız olarak görülüyor. O zaman dolmuşçular başkanın sözünü dinlemeli ve ikisi üçü birleşip otobüse dönüşmeli. Bu durum bana bir fikir verdi. Her hatta en az iki farklı firma çalışmalı. Örneğin saat başı A firması, buçuklarda B firması gibi. Arabaların sağladığı konfora göre yolcuların seçme hakkı olmalı. Bakarsınız bu durum fiyatlara bile yansır da, tüketici bu işten karlı çıkar. Hadi başkanım Türkiye de bir ilk olsun.

Bu haber 3822 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu