Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4075847 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

KÜÇÜKARMUTLU DEYİNCE (02 Kasım 2015)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

07.Şubat.2016, 17:29

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Küçükarmutlu’da polis kurşunu ile vurulan Aslı Doğan yaşamını yitiriyor. Küçükarmutlu bende 25 yıllık hikayedir. Bu kaçıncı ölüm. 25 yılda kat ettiğimiz mesafe bir arpa boyu bile değil. Aksine geriye gidiş var. Yıl 1990 olmalı. İstanbul Tıp Fakültesinde asistan doktorlar, memurlar ve hemşireler aynı yemekhanede yiyoruz. KBB kliniğinden bir grup aynı masada oturuyoruz. Yemeğimizin henüz başındayız. Bir hemşire girdi salona ve hemen söze girdi. “Küçükarmutluda şehit olan devrimci kardeşimiz için bir dakikalık saygı duruşu” dedi. İstisnasız herkes ayağa kalktı, ben hariç. Yemeğimi yemeye devam ettim… Saygı duruşu sonlandı; karşımda oturan memur arkadaşa sordum, neden kalktın diye. Herkes kalktı dedi. Ben kalkmadım diye cevap verdim. Bu sırada saygı duruşuna davet eden hemşire bizim masa dikkatini çekmiş olacak ki geldi karşıma oturdu. Usulünce ve kibarca mesele nedir diye sordu. Neden öldüğü belli olmayan biri için saygı duruşunda bulunamayacağımı ifade ettim. Gece kondu halkının tahliyesine yönelik devlet ve polis baskısına karşı direnişte öldüğünü söyledi. Ben de bu sizin fikriniz, o semtte bir gecekondu mafyası olduğunu, bu mafyanın masum insanları kullandığını, devrimci olduklarını iddia edenlerin bu işin neresinde olduklarını bilmediğimi söyledim. Tartışmamız dinleyicileri etkiledi. Etkilenme benim fikirlerim doğrultusunda oldu. Hatta masadan biri kendimi aptal gibi hissediyorum topluca yemeği bırakıp gidelim gibilerinden saçmaladı. Bu vesile ile küçük armutlu gündemimizde daha çok yer tuttu. İstesek asistan maaşı ile ordan bir gecekondu yeri alabiliyorduk. Sonra günü gelince ranta çevirebilirdik. Ancak bunun için arsız olma şartı vardı. Biz arsız olamadığımız için, üniversite sınavlarında ve tıpta uzmanlık sınavlarında ilk 250 içinde yer alan vatandaşlar olarak devletin verdiği maaşla yetiniyorduk. Biz ne kadar çalışırsak çalışalım küçükarmutludakiler gibi boğaz manzaralı bir evimiz hiçbir zaman olmayacaktı. Vasıfsız ve arsız olmanın prim yaptığı bir dünyada yaşıyoruz diye iç geçirirdik. Küçükarmutlu gecekonducuları rant sahibi oldular mı bilemem, ama bizim o günkü gündemimiz böyle idi. Bugün Küçükarmutlu haberlerine geriye dönük tarıyorum da, devrimcilerin mafyaya ve devlete direniş öyküleri ile dolu. Halbuki 1990’lı yılların başlarında İTÜ’ye ait bu arazinin parsel parsel satıldığını hatırlıyorum. Mafya parasını alıyorsa neden sorun çıkarsın ki. Açıkça söylenmiyor ama bizim anlayışlı olmamız bekleniyor; “yağmacıların” iyileri ve kötüleri vardır! Takip eden aylar içinde seyahat etmekte olduğum minibüse Fındıkzade civarındaki bir ara duraktan hemşire hanım bindi. Sadece benim yanımda boş yer vardı, geldi selam vererek oturdu. Orada masum insanları mafya kullanıyor dedim. Bu masum insanların temsilcileri devrimciler olabilir. Mafya, devrimcilerin arkasına saklanıyor olabilir ve hatta işbirliği de olabilir. Ancak her halukarda devrimin basit bir davet ile saygı duruşuna geçen koyun sürüsü ile yapılamayacağını, benim gibi sorgulayanların ikna edilmesi durumunda bir başarı umudu olabileceğini söyledim. Hemşire hanımın kafası karışıktı, haklısın dedi… Keşke adını bir yere not etseydim, nerdedir acaba şimdi…

Bu haber 2714 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu