DENİZLİ’NİN SIRA GECESİ
Elliyi aşkın nazende/korist, yirmi civarında sazende (saz takımı), üç koro şefi ile gerçekleştirilen bir Türk Sanat Müziği Gecesi idi. Denizli belediyesi Türk Sanat Müziği Konservatuvarı Hocası Selim Öztaş’ın fikri ve Denizli Belediyesi’nin desteği ile Denizli’de faaliyet gösteren beş koro bir araya gelerek Türk Sanat Müziği icra ettiler. Bu korolar; Denizli Belediye Konservatuvarı, Denizli Musiki Derneği Korosu, Makine Mühendisleri Odası Korosu, Emekli Öğretmenler Korosu ve Denizli Barosu Korosu. Hepsinin temelinde bundan 25 beş yıl önce bir avuç Türk Sanat Müziği severin gayretleri var. Zamanla sayıları çoğalmış ve bugün Denizli’de farklı mekanlarda çalışma yapan en az altı topluluk var diye biliyorum.
Sanat müziği popüler müzikten farklı olarak meraklısına hitap ediyor. Çağdaş batı müziği eğitimi aldığımız bir dönem ihmal edildiği bile söylenebilir. Çağdaş batı müziğini ne kadar alabildik bilemiyorum, ama popüler müziği iyi benimsediğimiz söylenebilir. Bu koşullarda bir Türk Sanat Müziği gecesi için Açık Hava Tiyatrosu’nun yarıya yakınını doldurabilecek bir meraklı olması sevinilecek bir durum. Tam da burada emeği geçen herkesi, hem kutlamak hem de teşekkür etmek gerekiyor.
Önce korodan şarkılar dinliyoruz. Sonra her bir korodan en az iki solist çıkıyor. Açık Hava Tiyatrosu’na gelenler kuru kalabalık değil tamamiyle meraklılardan oluşan bir grup. Seyircilerin belki de yarısı hayatının bir döneminde koro çalışmalarına katılmış gibi. Sahnedeki icracılara katılım o kadar canlı ve müzikalite açısından o kadar seviyeli ki; konuk sanatçı Seher Dilmaç Meriç çıldırıyor desek yeridir. Kendisine eşlik eden seyirciler konuk sanatçıyı adeta çoşturuyor. Okuyanla dinleyen aynı frekansta buluşunca bir sinerji oluşuyor. Sanatçı Selim Öztaş’ın bir bestesi olan “Leyla’nın Talebesi” şarkısını öyle bir okuyor ki, sesinin tüm şiddetini kullanırken; seste ne en ufak bir çatlama oluyor, ne de detone oluyor. Yaşadığı mutluluk gözlerinde okunuyor.
Yazımın başlığında sıra gecesi tabirini kullanmakla; Urfa’lılara ve sıra gecelerine haksızlık ettiğimin farkındayım. Sıra gecelerinde müzik icra etmenin yanı sıra, sohbet, dertleşme, yardımlaşma, tanışma, kaynaşma gibi hasletlerinin göz ardı edilmesini istemem. Ama bu yaşadığımız Türk Sanat Müziği gecesinde bu hasletlerden hiç yok değildi…
Gecenin protokolünü Denizli Belediyesi Başkan Vekili Sezai Günalp temsil ediyordu. Kendisi de bir koro elemanı olan Günalp; o gün seyirciler arasında idi. Koristlerin arasında yer alamayışını bir zorunluluk olarak izah etti. Şehrin emanet edildiği görevli koroya katılmış şarkı söylüyor eleştirilerinden çekinmiş. Halbuki bu tabuları yıkmak lazım diye düşünüyorum. Kendi adıma tiyatro çalışmalarımı biraz da bu misyonla yapıyorum desem yeridir.
Bu gecenin her yıl tekrarlanması dileklerimle…
Bu haber 4675 defa okunmuştur.