Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ARAMA

EN ÇOK OKUNANLAR

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4075976 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

18 Punto 16 Punto 14 Punto 12 Punto Anasayfa » Prof.Dr.Bülent TOPUZ

DİNİMİZ VE TOPLUMSAL ÇATIŞMA (11 Aralık 2016)

07.Şubat.2016, 18:31

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Konu kamuoyunun malumu ama biz kısaca hatırlayalım. 13 yıl önce diyanetin alo fetva hattına birisi soruyor. Bir adamın öz kızına şehvetle sarılması, eşi ile olan nikahını bozar mı? Soru nikah düşer mi olduğu için diyanet bu konuda ulemanın daha önce vermiş olduğu fetvalardan birini cevap olarak kullanıyor. Cevap, bir de şehvetin tarifi derdine düştüğü için sapıklığın tarifini de yapmış oluyor. Ancak, olmaz böyle bir şey, biz nikahın düşmesinden önce sapıklığa gelelim, Allah ıslah etsin demiyor. Bu konu dinden önce psikiatrinin alanına girer demiyor. Yani cevap sorunlu… Sorunlu da, medyanın saldırı gerekçesi yaptığı kadar sorunlu değil. Hadi, 13 yıl öncesine ait bir olguyu günümüz konjunktürü ile irtibatlandırıp “babalar, kendi öz kızlarına şehvetle bakabilirler” fetvası diye sunan medya organını kasıtlı olmasından dolayı dikkate almayalım. Merkez medyadaki dile bakıyoruz da sanki bu halin İslam’a göre olağan olduğu, Müslümanların uçkurdan başka bir şey düşünmedikleri gibi sanrılara kapılmak mümkün. Medya bu olayı işine geldiği gibi servis edebiliyor zira alıcısı var. Daha yeni, flört ile ilgili dinin ve diyanetin görüşleri tartışıldı kamuoyunda. Çok yalın ve basit bir şekilde islamın bu konudaki kuralı hatırlatıldı. Vay efendim bu devirde bu kafa. Tekrar edelim İslamiyet kendi kitabında yazan kendi kuralını söylüyor. Topluma uyulması zorunlu, uyulmaz ise cezai müeyyide içeren bir kural koymuyor. Milli piyango ve şans oyunları haramdır. Bu yollarla kazanılan paralarla yapılan hayır işleri geçersiz sayılır diyen diyanet, buradan gelir elde edip imamlara maaş veren devlet. Faizle para alıp veren bankaları koruyup kollayan da devlet. Ama bu durum faizi haram olmaktan çıkarmıyor. Yani kurallar ilgilisini ilgilendiriyor. Neden fırtınalar kopuyor peki. Algı yönetimine yönelik bu haberlerin iki tip alıcısı var. Birinci grup Müslümanların dünyasına yabancı ve kendi haber kaynakları neyi servis ediyorsa onu almaya hazır. İkinci grup ise siyasal iktidara ve onun uzantısı olarak düşündüğü her türlü kurumsal yapıya karşı. Her olumsuzluktan mevcut iktidarı sorumlu tutma konusunda hevesli, tutarlı ve takipçi. Elbette ki iktidar her türlü soruna çözüm bulmakla görevli ve bulamadığı çözümlerinde sorumlusudur. Ancak yılların kadim sorunu olan çocuk gelinler ve kadına yönelik şiddetin son yıllarda birdenbire ortaya çıkmış algısı yaratmaya yönelik çabalar da gözden kaçmıyor. Tam da yeri gelmişken sormak isterim LGBT taraftarları iki yetişkin arasındaki ensest ilişkiye nasıl bakıyorlar acaba. Sapıklığın da bir eşiği var diyorlarsa, o eşiği kim belirliyor? Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Benim ömrüme sığan zaman diliminde İslamiyet hiç bu kadar savunmasız kalmamıştı. Kafa kesen, kadınları esir alıp cariye yapan İşid; Sunni Şii çatışması; Avrupa’nın göbeği Paris’te, Türkiye’nin başkenti Ankara’da İslamiyet adına yapılan terör eylemleri, masonik örgütlenmeler vb uzayıp giden travmalar binanın tavanında ve duvarlarında, dışarıdan içeriye içeriden dışarıya sızdıran delikler gibi. İster felsefi, ister dini evrensel olma iddiasındaki her düşünce kendi içinde tutarlı ve dışarıya karşı bir bütünlük arzetmesi lazım. Şimdi biz islamiyete dışarıdan bakan birinin ne gördüğünü düşünüyoruz? İslamın kuralları Müslümanlara yöneliktir. Bu konuda en çok sorun çıkaranlar en uzak olanlar. Neden acaba? Sorum bir kesime yönelik değil, bilakis herkes kendine sorsun diye. Dinimiz toplumsal çatışmanın öznesi ve nesnesi olmuş durumda, bundan hepimiz sorumluyuz…

Bu haber 3016 defa okunmuştur.