| |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||
ARAMAEN ÇOK OKUNANLAR
YENİ EKLENENLERİSTATİSTİKLER13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 4076259 defa okunmuş, 1145 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır. |
KRONİK ORTA KULAK İLTİHABI (KRONİK OTİTİS MEDİA) (KOM)10.Ekim.2007, 10:51 Prof.Dr.Bülent TOPUZ Üç ayı geçen orta kulak iltihabına kronik otitis media denir. Yani akut otitis media 3 ay geçmesine rağmen iyileşememişse kronikleştiğine karar verilir. KRONİK ORTA KULAK İLTİHABI (KRONİK OTİTİS MEDİA) (KOM) Üç ayı geçen orta kulak iltihabına kronik otitis media denir. Yani akut otitis media 3 ay geçmesine rağmen iyileşememişse kronikleştiğine karar verilir. KOM’nın muayene bulgusu küçük vaya büyük bir zar deliğinin varlığıdır. Bir orta kulak yangısının kronikleşmesi bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar; genel direnç düşüklüğü, tuba tıkanıklığı, yarık damak, burun tıkanıklığı, alerji, kronik sinüzit ve tonsillit şeklinde sıralanabilir. Kronik otitis media, zardaki deliğin ortada ve kenarda olmasına göre iki tipe ayrılır: Santral perforasyonlu kronik otit: Bu otitlerde perforasyon kenarları net bir şekilde görülebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından tuba yoluyla ve dış kulak yolundan özellikle suyla temas halinde perforasyon yoluyla bakteri alır. Tekrarlayan kulak akıntısı vardır. Tedavi delik olan zarın ameliyatla kapatılmasıdır. Marjinal perforasyonlu kronik otit: Bu otitler, aslı dış kulak yolu epiteline dayanan ve kemik yıkıcı özelliği bulunan kolesteatom ile özellenir. Histopatolojik olarak kolesteatom, çoğalma özelliği bulunan canlı bir dış tabaka ile bu tabakanın çevrelediği cansız epiderm lamellerinden oluşan bir kitledir. Kan damarları bulunmayan bu lameller kitle, vücüdun savunma mekanizmalarından izoledir. Oksijenle de teması olmayan bu cansız doku anaerob bakterilerin yerleşmesi için uygun vasat oluşturur. Bu nedenle bu hastalarda anaerob ve fakültatif anaerob enfeksiyon ön plandadır. Hastaların doktora geliş şikayeti akıntı ve işitme kaybıdır. Akıntı anaerob enfeksiyon nedeniyle pis kokuludur. Otoskopik muayenede net bir perforasyon görülmeyebilir; görülenlerde ise bir kenarının dış kulak yolu tarafından oluşturulması tipiktir. Bu duruma marjinal perforasyon adı verilir Bazen perforasyon kenarında gelişen bir polip veya granülasyon dokusu patolojiyi gizleyebilir. Kolesteatomlu kulakların tedavisi mutlaka cerrahidir. Bu hastalarda erken tanı ve erken cerrahi girişim komplikasyonları önlediği gibi işitmenin korunması açısından da önemlidir. Gerek santral, gerekse marjinal, her iki tipin de doktora geliş şikayeti akıntı ve işitme kaybıdır. Hangi tipte olursa olsun, en azından işitme kaybının derinleşmemesi bakımından, bu hastaların bir an evvel ele alınması gerekir. Bu hastalarda su teması kesinlikle önlenmelidir. Banyo esnasında veya yüzme aktivitelerinde dış kulak yolu girişine pumuk yerleştirilip, üzerinin vazelinle yağlanması gerekir. Küçük pamuk içeri kaçabilir, vazelinsiz pamuk ise suyu çeker. Bu konu 26370 defa okunmuştur.
Siz de bu konu ile ilgili soru sormak isterseniz; lütfen Yorum veya Sorunuz sekmesindeki formu doldurup gönderiniz. Yazılan yorum, şikayet veya sorular konu altında yayınlanacak olup siteyi ziyaret eden herkes tarafından okunabilecektir. Buraya yazan herkes bu şartı peşinen kabul etmiş sayılır. |
YORUM VE SORULAR
ÖNEMLİ LİNKLER
GALERİ |
|||||||||||||||||
www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::.. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi
|