| |||||||||||||||
| |||||||||||||||
ARAMAEN ÇOK OKUNANLAR
YENİ EKLENENLERİSTATİSTİKLER13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3396826 defa okunmuş, 1142 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır. |
Dr Ersin den, Dr Kamil e Değişen Hiçbir Şey Yok. (08 Haziran 2015)
Hekimliğin fedakarlık ile bir görevi yerine getirmekten oluşan iki ayağını sorgulamak gerekiyor. Fedakarlığın karşılıklı olması gerekir. Hasta ve hasta yakınının güven duygusu içinde ve sabırlı olması gerekir. Hasta ve yakınlarının sabırlı davranmıyor olmalarının nedeni olarak görev beklentisinin ön plana çıkmasını görüyorum. Görev eksiksiz yerine getirilmelidir, getirilmiyorsa sorgulanmalı ve cezalandırılmalıdır. Günümüzün hastası bir görev denetçisi gibidir. Bir taraftan sağlık hizmeti alırken, diğer taraftan da eksik aramaktadır. “Geçtiğimiz Cuma günü tıp fakültesi 5. Sınıf öğrencilerine dersim vardı. Derse başlamadan önce kimler cerrah olmak istiyor diye sordum. 15 kişiden sadece dördü elini kaldırdı. Aklımdaki ikinci soruyu sormaya gerek kalmadan biri “düşünüyordum ama son olaydan sonra kafam karıştı” dedi. Son olay olarak kastettiği; Gaziantep’te göğüs cerrahisi uzmanı Dr Ersin Arslan’ın, ameliyat ettiği hasta öldüğü için, intikam amacıyla hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesi. Şu intikam duygusunun üzerinde biraz duralım. Fail psikopat olsa bile kendince bir suç, bir de suçlu hayal etmiş olmalı. Burada suç hastanın ölümüne neden olmak ya da ölümünü önleyememek, suçlu hastayı tedavi edemeyen hekim oluyor. Failin iç dünyasına girmeye çalışıyorum. Her gün haberlerde kol, bacak, yüz nakli yapıldığını görüyoruz. Kalp, karaciğer, böbrek, göz zaten yapılıyordu. Neredeyse insanlar baştan yaratılıyor. Yani “ey tıp sen nelere kadirsin?” gibi bir ortam var. Bu durumda bir hekim herhangi bir hastayı ya da hastalığı tedavi edemiyorsa bunun iki nedeni olmalı. Birincisi ihmal, ikincisi kabiliyetsizlik. Bunlarda herhangi biri hasta veya hasta yakınının psikolojik dünyasına göre suç unsuru olabilir. Görevi ihmal bir kusurdur ve ceza söz konusu olabilir. Peki, ihmal olduğunun ispatı nasıl yapılacak. Tam bu noktada hekimliğin "fedakarlık" ile bir "görevi yerine getirmek"ten oluşan iki ayağını sorgulamak gerekiyor. Hep söylendiği gibi hekimlik fedakarlık isteyen bir meslek ise, fedakarlığın karşılıklı olması gerekir. Koşullar ne olursa olsun hekimin mazeret üretmeksizin elinden geleni yapmaya çalışıyor olmasına karşılık, hasta ve hasta yakınının güven duygusu içinde ve sabırlı olması gerekir. Hasta ve yakınlarının sabırlı davranmıyor olmalarının nedeni olarak görev beklentisinin ön plana çıkmasını görüyorum. Görev eksiksiz yerine getirilmelidir, getirilmiyorsa sorgulanmalı ve cezalandırılmalıdır. Günümüzün hastası bir görev denetçisi gibidir. Bir taraftan sağlık hizmeti alırken, diğer taraftan da eksik aramaktadır. Ülkemiz insanı her kurumda eksik arayan ve düzeltilmesi için kamu adına şikayette bulunan bir olgunluğa ulaşmış değildir. Belediyelerde, okullarda, bankalarda ve sokakta gördüğü görev ihmalleri için sağlık hizmetlerinde olduğu kadar hassas değildir. Sağlık hizmetindeki bu farklı tavır bir teşvikin neticesidir. Hekimlik gibi üst seviyede eğitim alan ve görev yaparken illaki de bir vicdani sorumluluk taşınması gereken bir alanda, vatandaşı görev üzerinden müfettiş yapan anlayışın, hekimle vatandaş arasında hasım ilişkisi yarattığını düşünüyorum. Meslektaşımız için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi önünde tören düzenlendi. Tanımadığımız, hiç görmediğimiz biri için gözyaşı döktük. Orada da ifadesini bulduğu gibi aslında çok iyi tanıyorduk. Aynı sıralar, aynı nöbetler, uykuyu bölen çağrılar, mecburi hizmet kuraları, vb uzayıp giden ortak özgeçmiş. Belki de kendimize bile itiraf edemediğimiz en acı gerçek ise; hekimler olarak ölüm olgusuna çok yakın olduğumuzu ve her an geriye gözü yaşlı ana ve babalar, yetim çocuklar ve bir eş bırakma ihtimalini iliklerimize kadar hissetmemiz olsa gerek. Ha bir de; tüm hastane seferber olduğu halde Dr Ersin Arslan kurtarılamadı. Demek ki, “hekimler Tanrı değil”. “ Yukarıdaki yazıyı 23 Nisan 2012 tarihinde Dr Ersin Arslan’ın öldürülmesi üzerine; “Hekimlik Fedakarlık İster, Ama Ölümü Göze Alacak Kadar Değil!” başlığı ile yazmıştım. Şimdi de, Dr Kamil Furtun bir hasta yakını tarafından öldürüldü. Yazık bu ülkeye…
Bu konu 3887 defa okunmuştur.
Siz de bu konu ile ilgili soru sormak isterseniz; lütfen Yorum veya Sorunuz sekmesindeki formu doldurup gönderiniz. Yazılan yorum, şikayet veya sorular konu altında yayınlanacak olup siteyi ziyaret eden herkes tarafından okunabilecektir. Buraya yazan herkes bu şartı peşinen kabul etmiş sayılır. |
YORUM VE SORULAR
ÖNEMLİ LİNKLER
GALERİ |
|||||||||||||
www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::.. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi
|