ŞİMDİ BİRLİK ZAMANIDIR (15 Ağustos 2016)


Açıklama: Farklı ideolojik, siyasi ve dini görüşlere sahip olan Türk Milleti, arasındaki ayrılıkları bir tarafa bırakmış ve iç ve dış düşmanlara karşı aktif bir savunma içinde girmiştir. İç dış tehditler bertaraf edildikten sonra bugünlerin ve bugünlere gelişimizin sebeplerinin muhasebesi yapılacaktır.
Kategori: HAFTALIK GAZETE YAZILARIM
Eklenme Tarihi: 29.Ocak.2018
Geçerli Tarih: 29.Mart.2024, 04:20
Site: Prof.Dr.Bülent TOPUZ
URL: http://bulenttopuz.com/yazar.asp?yaziID=401


Geçen haftaki yazımda; bir görev olarak gördüğüm ve daha ilk gün, ilk saatlerden itibaren katıldığım demokrasi nöbetlerini önemsediğimi, bu nöbetlerle ilgili yapılan eleştirileri haklı bulmadığımı ifade etmiştim. Özetle bu kalkışmanın bir kabus gibi olduğunu, ama rüya değil gerçek olduğunu; demokrasi nöbetlerinin AK parti mitingleri olmadığını; AK parti tarafından sahipleniliyor görüntüsünün belediye başkanları ve bakanların AK partiden olmasının doğal bir sonucu olduğunu; yoksa toplumun bir bütün halinde Türk kimliği etrafında buluştuğunu ifade etmiştim. Bu yazıma yapılan yorumların çoğu, bu nöbetlere verdiğim önemi olumlayan bir yaklaşımda idi.

Yorumların bir kısmı ise yazım üzerinden ülkeyi kesintisiz 14 yıldır yöneten iktidarın bu konudaki sorumluluğu; bu sorumluluğun maliyeti; zamanında biz demiştik, dinleyen olmadı serzenişi şeklinde sıralanabilir.


Yenikapı mitinginde Türk varlığına ve kimliğine vurgu yapılması; tarihimizin kilometre taşları olan büyük sultanlardan bahsedilmesi; farklı ideolojilere sahip şairlerden alıntılar yapılması olumlu ve umut verici olarak söylenirken, Atatürk’ün yeterince vurgulanmadığı da haklı bir eleştiri olarak not ediliyor.  


İdarecilerimizin, Türkiye’nin iki baş belası pkk ve fetö tarafından yanıltılmış olmasını sindiremiyor bazılarımız. Biz söylemiştik uyarmıştık diyorlar. Evet bu uyarıların ben de şahidiyim. Ben son tahlilde önemli olanın, iktidarın yani erk sahibinin, bu uyarıların yapıldığı noktaya gelmiş olmasıdır diye düşünüyorum. Bu memleket için olumlu olan fikirlerin uygulamaya konulması, kimin tarafından uygulandığından daha önemlidir. İktidarın muhalif görüşleri kabul etmesine ve o görüşlerde buluşulmasına iyi yönden bakmak gerekir. Muhalefetin iktidar olmak için çabalamak gibi bir görev ve sorumluğu vardır, ancak iktidarı uyarmak ve hatta yol göstermek görevi daha az önemli değildir. İktidarın ise yapılan eleştirilere yanıltılmadan önce değer vermesi gerekir.


Sonuç olarak; farklı ideolojik, siyasi ve dini görüşlere sahip olan Türk Milleti, arasındaki ayrılıkları bir tarafa bırakmış ve iç ve dış düşmanlara karşı aktif bir savunma içinde girmiştir. İç dış tehditler bertaraf edildikten sonra bugünlerin ve bugünlere gelişimizin sebeplerinin muhasebesi yapılacaktır.


Şimdi birlik zamanıdır…