KADEM VE MEDENİYETLER KOROSUNDAN UMUT DEVŞİRMEK (25 Ekim 2015)


Açıklama: Koronun anlamlı bulduğum ve gözlerimi buğulandıran bir parçası Atatürk dahil tüm şehitlere atfedilen bir ilahi idi. Koronun seküler olduğu her halinden belli. Seyircilerin de tamamı seküler idi diyebilirim. Bu parça, bilmem Atatürk’e ithafından, bilmem çok güzel icra edilmesinden, ya da şehitlere ithaf edilmesinden dolayı iyi alkış aldı. Gözler nemlendi…
Kategori: HAFTALIK GAZETE YAZILARIM
Eklenme Tarihi: 07.Şubat.2016
Geçerli Tarih: 28.Mart.2024, 13:35
Site: Prof.Dr.Bülent TOPUZ
URL: http://bulenttopuz.com/yazar.asp?yaziID=357


Geçtiğimiz Cumartesi, güne bir açılış ile başladım. Kadın ve Demokrasi Vakfı üniversite kız öğrencileri için bir misafirhane hazırlamıştı. Açılışa Denizlimizin bakanı Zeybekçi başta olmak üzere Ak partiden vekiller ve vekil adayları katıldı. Geçmiş tecrübelerimden farklı bir açılış töreni izledim. Konuşmacılar siyasi kimliklerinin dışına çıkmışlardı. Bir hafta kalmış seçimden ve siyasetten konuşulmadı. Kadın, kadına pozitif ayrımcılık ve somut olarak Özgecan Yasasının bir an evvel meclisten geçirilmesi istendi, adaylardan söz alındı. Güzel bir organizasyondu, KADEM Denizli temsilcisi Yard Doç Dr Hilal Can’ı tebrik ederim. Günün akşamını bir başka güzellik ile tamamladık. Antakya Medeniyetler Korosunun Denizli’de bir konser vereceğini duyunca biletimizi günler öncesinden almıştık. Basından bildiğimiz kadarı ile imam, rahip, rahibe ve hahamlardan oluşan bu koronun ilginç olduğu muhakkak. Koronun yapısı ile zaten bir mesajı var. İzleyince gördük ki izlemeden anlaşılmaz bir güzellik söz konusu. Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Müslüman, Hristiyan ve Musevi her kim olursa olsun birlikte yaşamanın güzelliğini sergileyen ve isteyen bu güzel koro, birliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerin akşamına açan bir çiçek gibi idi. Koronun anlamlı bulduğum ve gözlerimi buğulandıran bir parçası Atatürk dahil tüm şehitlere atfedilen bir ilahi idi. Koronun seküler olduğu her halinden belli. Seyircilerin de tamamı seküler idi diyebilirim. Bu parça, bilmem Atatürk’e ithafından, bilmem çok güzel icra edilmesinden, ya da şehitlere ithaf edilmesinden dolayı iyi alkış aldı. Gözler nemlendi… Yaşadığımız şu son on yıl için düşünce ve hissiyat anlamında yoğun alt üst oluşların yaşandığı bir dönem diye düşünüyorum. Bundan on yıl önce din ve dini referanslı konulara önyargılı bakan bir toplum kesimi vardı. Bugün bir taraftan sekülerizmin sembolü Atatürk’ü bir ilahi ile anacak kadar dönüşürken, diğer taraftan bazı ön yargıların gerçeğe dönüşmesinin hüsranını yaşıyoruz. Koronun Denizli’ye getirilmesinde emeği geçen Gültekin Oktay Salgar beye ve Güney Ege Sanayici ve İşadamları Federasyonunun tüm yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederiz. Koro şefi Yılmaz beyin gecenin açılışını yaptığı fıkra ile yazımızı sonlandıralım. Adam yorgun argın eve gelmiş, dinlenmenin hayalini kuruyor. Çocuk da akşama kadar evde sıkılmış babası ile parka gitmenin hayalini kuruyor. Adam çocuğun isteği karşısında bir oyun düşünüyor ve masanın üzerinde duran dünya haritasını parçalıyor; çocuktan dışarı çıkmadan önce haritayı birleştirmesini istiyor. Tabii ki bu adamın kendisinin bile başaramayacağı bir iş, ama çocuk bunu birkaç dakikada bitiriyor. Adam şaşkın ve nasıl başardığını soruyor. Çocuk haritanın arkasında bir insan resmi olduğunu ve insanı düzeltince dünyanın da düzeldiğini söylüyor. Tekrar edelim; insan düzelince dünya düzeliyor… Bense; Harita parçalanınca insan parçalanıyor, insan parçalanınca harita parçalanıyor; düzeltmek diye bir şey var mı? diye geçiriyorum içimden…