Sade Vatandaş/Kullanıcı Gözüyle Denizli'de Mimari (2 Eylül 2013)


Açıklama: Öyle bir mimari proje çizeceksiniz ki, bu yapıyı isterseniz iş hanı, isterseniz hotel, isterseniz holding binası, isterseniz de hastane olarak kullanabileceksiniz. Böylesi bir mimari yapıya mucizevi veya olağanüstü tabirleri hafif gelir. Önüne bir Türk/Denizli işi tabiri koyarsak biraz tanımlanabilir hale gelir. PAU hastanesi plaza binası böylesi bir mimari yapıya güzel bir örnektir.
Kategori: HAFTALIK GAZETE YAZILARIM
Eklenme Tarihi: 04.Eylül.2013
Geçerli Tarih: 29.Mart.2024, 18:51
Site: Prof.Dr.Bülent TOPUZ
URL: http://bulenttopuz.com/yazar.asp?yaziID=246


 
Mimari yapılarıyla göz dolduramayan Denizli’min gündemi mimarlar odasının kendisi. Mimarlar Odası Denizli Şubesi yeni hizmet binası için bir yarışma düzenlemiş. Yarışmada şubede görevli bir mimar dereceye girmiş. Eski Başkan Süleyman Boz’un yazdıklarından anladığımız kadarı ile bu durum teknik şartnameye aykırı. Bu tartışma süredursun, ben de bu vesile ile Denizli’de ki “mimari eserler” hakkında düşündüklerimi paylaşma fırsatı bulmuş oluyorum.  
Denizli’ye bir bakın, mimarların yüzünü güldürecek, çağdaş mimari uygulamalarına ait bir mimari yapı var mı? Atatürk ilköğretim okulundan ya da lise binasından yola çıkarsak mimari anlayışta geri gittiğimiz bile söylenebilir. Mimarlar odasının yaptığı yarışma tartışmasız sonuçlasaydı, bir umut yaratır mıydı acaba? Biliyorsunuz en son yarışma ve uygulama vilayet binası için yapılmıştı. 
Ben ne mimarım ne de mühendisim ama kendi anlayışıma göre bir binayı estetik, fonksiyon ve hacim bakımından değerlendirebilirim. Vilayet binasının dışarıdan bakışta dikkat çeken bir mimari özelliği yok. Kapladığı alanın çok daha azı bir kullanım alanına sahip. Binada çalışanlar fonksiyonel olmadığını söylüyorlar. AVM’ye benzer bir hali var. Sanki yandaki Vilayet Binası deprem güvenliği açısından sorunlu olunca başka amaçla yapılmış bir binaya aceleyle taşınılmış gibi. İyi ki bu proje bir yarışma sonucu ortaya çıkmış. Şimdi gelen eleştirilere cevap hazır; proje yarışması birincisi…

Öyle bir mimari proje çizeceksiniz ki, bu yapıyı isterseniz iş hanı, isterseniz hotel, isterseniz holding binası, isterseniz de hastane olarak kullanabileceksiniz.  Böylesi bir mimari yapıya mucizevi veya olağanüstü tabirleri hafif gelir. Önüne bir Türk/Denizli işi tabiri koyarsak biraz tanımlanabilir hale gelir. PAU hastanesi plaza binası böylesi bir mimari yapıya güzel bir örnektir. 

Bana göre; Denizli mimari olarak ikmale kalmış bir kenttir. Biz yine de umudumuzu yitirmeyelim. Sırada odaların ortak kullanacağı hizmet binası, kampusun yanına yapılan külliye, İncilipınar eski kampus alanına yapılan Nihat Zeybekçi Kültür Merkezi ve Ahmet Nazif Zorlu’nun protokolünü imzaladığı müze binası var. Bakalım hangisinde dışarıdan bakanın binanın içini merak edeceği, önünde fotoğraf çektirmeye davet eden, kullanımı rahat, Denizli’de olması ile gururlanacağımız bir eser ortaya çıkacak. 

Orijinal eser ortaya çıkaramıyoruz, eskileri çeşitli sebeplerle yıkıyoruz, bu durumda meslek liseleri binalarında olduğu gibi, eskilerin/tarihin taklidi makbule geçiyor. Bu vesile ile rahmetli Mimar Erhan Çıralı’yı anmak isterim.

Ha bir de mimari yapıların mimarların özgün tasarımları olmak bakımından fikri mülkiyetin korunması, yani yapının mimarına sorulmadan tadilat yapılmaması durumu var. Bir bilim adamı olarak; fikri mülkiyet kavramının önünde saygı ile eğilirim, ama isterim ki, mimari yapılar duruşuyla ve kullanım kolaylığı ile kendi kendini yaşatsın ki, koruma/korunma mimarın kaprisine indirgenmesin.